-
Semiha Kaldırım
Tarih: 07-06-2025 22:01:00
Güncelleme: 07-06-2025 22:25:00
Bir çocuğun gözlerine bakarken ne görürüz? Merak, coşku, umut… Ama bazen bu gözler bize biraz daha farklı bakar. Belki kaçamak, belki sessiz… Ama o gözlerin ardında da bir dünya vardır. Yeter ki biz bakmayı, görmeyi ve hissetmeyi bilelim.Toplum olarak çocuklara olan sevgimizden kuşkum yok. Ancak, özel gereksinimli çocuklar söz konusu olduğunda aynı duyarlılıkla yaklaşabiliyor muyuz? Onların ihtiyaçlarına, sınırlarına, ritimlerine saygı duyabiliyor muyuz?
Bir çocuk, bizim bakışımızda kendini bulur. Biz ona nasıl bakarsak, o da kendini öyle görür. Merhametle mi bakıyoruz, sabırla mı, yoksa korkuyla mı?Eğer ona korkarak yaklaşırsak, o da kendi içine şu soruyu fısıldar:“Ben korkunç muyum?”
Bu çocuklar eksik değil, sadece farklı bir yolculuğun yolcuları. Onlara “normal” olma yükü değil, anlaşılma hakkı tanımamız gerekiyor.Unutmayalım: Özel gereksinimli çocuklar sadece ailelerinin değil, hepimizin sorumluluğudur. Onlara dokunan bakışlarımız, sözlerimiz, tepkilerimiz; onların iç dünyasında yankılanır. O yüzden farkında olmadan yıkmak yerine, bilinçle inşa etmeyi seçmeliyiz.